2 Ağustos 2013 Cuma

"NOT TO DO" LIST BABE (Yapma Annemmm, Yeme)






Benim hayatta sevdiğim her şeyin zararlı olması kaçınılmaz bir kader halini aldı. Tatlı severim kilo yapar, yurt dışı dışı dışı gezmeyi severim bütçeye zarar yapar, kıyafette enteresanlıklar severim maaş yatar, yemek yapmayı severim akşam uyku yatar, masamda içki varsa sohbet dostluk severim o hafta rejim uçar, ayakkabı severim topuklarımı söker atar, sevdim mi çok severim kalbe zarar yapar....
Yani benim canım öyle masum, sakin ve zararsız şeyler çekmez mesela hala oğlunun bir eşi var kızın canı erik, domates falan çekiyor hatta geçen gün 'akşama ezogelin çorba yapıcam çok canım çekti' dedi telefonda, ahizeyi ağzına vurmamak için zor tuttum kendimi. İnsanın canı ezogelin çeker mi kardeşim yani nasıl bir metabolizma bilinçaltı var bu insanlarda. Yemeğe gittiğimizde hepberaber ben bol yağlı alengirli şeyler sipariş ederdim bizim gelin salata, kuşkonmaz, kabak kayık gibi yerken aldığın kalorinin iki katını harcadığın seçimler yapardı, o da insan ben de teoride ama pratikte ı ıhh. 

Benim canım yemeklik bir şey çekiyorsa %70 tatlı, %20 balık, %10 fastfood çekiyordur ve geri kalanı aklıma bile gelmiyordur. Allah'tan evrende yalnız olmadığım gibi evde de yalnız değilim ve sevgilimin canı genelde yani aslında sadece tatlı çeker, tek bir farkla; o löp löp yiyebilirken bana ya onun porsiyonunu tırtıklamak ya da karşısında kahve içmek düşüyor. Adaletinin kirpiği olayım dünya! Bu görmüş olunan pasta efenim gerçek bizzat tıpkı diğer imajlarda olduğu gibi benim telefonumdan çekilmiştir, eşimin tabağı ve çatalıdır, en sevdiğim pastanededir falan falan. Biraz müsaade alıp ağlayıp geri döneceğim... 

Hayatta sevdiğiniz şeyler genelde zararlı olabilir veya can sıkıcı sonuçlar doğurabilir ama biraz ara vermek aşkın maddesidir, daha büyür ve gelişir bu aradaki zamanla. Ben de seviyorum alman pastası sevmiyor muyum sanki, öldüm bittim onu yerken, tansiyonum düştü yinede 'başım ağrıyor sıcaktan sanırım' dedim, mağrur durdum başım dik, içim içimi yedi küfür kıyamet delirdim resmen ama geçti, ben de sınavdan geçtim ve devam ettim. Kendime söz verdim, bu iş rayına oturunca ve ben artık doğru yoldaki adımlarımı sağlamlaştırdığımda kendime bu pastanede zil takıp oynama ödülü vereceğim, oturacağım en sevdiğim sandalyede gelsin alman tatlıları gitsin fransız tatlıları son vuruş italyanlar vs. Ama o zamana kadar kendime zarar verecek bir olay yaşatmayacağım. 

Siz siz olun bu tip tuzaklar çıktığında karşınıza -ki algıda seçicilik evresine geçilir diyet döneminde, dünya üstüne üstüne yürür, her yerden pasta tatlı kek börek fışkırır- güçsüz değil aksine güçlü hissederek geçip gidin üstünden işte o zaman irade ve inanç çarpı bi-milyon. Sonuçta bu uzun bir yol, azıcık hoplama zıplama hareketi neşe katar, esneklik artar. Pasta görünce hooop sağlam bir sıçrama ve sonraki 'level'a geçiş... 

İpin Ucu: Çok darda kalırsanız bir çatal alın yanınızdakinin "kötü" tabağından ama asla ikinciyi almayacağınızı bilerek yapın bunu, durum daha iyiyse sütlü kahve ile bastırabilirsiniz bu krizi, oldukça işe yarıyor.



Not: Sosyal Medya iletişim adresi önemlidir efenim keep in touch oluruz her daim iletişimde sıkı fıkı, buyrun hepsi aşağıda göründüğü gibidir. Sevgiler büyük büyük


Twitter: https://twitter.com/sontombikkugu

Facebook: https://www.facebook.com/SonTombikKugu











1 yorum: