O ilk an çok vurucu olur. Kıştan kalma süt beyaz tene bir de aynı
dönem alınmış fazla kiloların yağları eklenince tatilcilere nasıl bir görüntü
vereceğin telaşı sarar, muhtemelen bedeni de geniş bir pareo. Pareonun boyutudu
da önemlidir elbette; şile bezi deniz elbisesi, uzun şal desenli pareo veya
kısa naylon şöyle bir bağlamalık etekler. Fazla kilo kat sayısının aralıklarına
göre belirlenir modeli, benim bu yaz en büyük kat sayı aralığındaki deniz
elbisesi favorim oldu. Mekan Bodrum olunca, İstanbul’un en fit bay ve bayanları
basmış kumsalları, gerçi Bodrum’da kum da yok ama neyse.
Herkes sereserpe beachlerde arzı endam ederken elimde koca bir plaj
çantasıyla daldım aralarına. Çantanın büyüklüğünün yegane sebebi elbette deniz
elbisesi, bikini kombinasyonları, bilmem ne bandanası ve kremlerinin
yoğunluğundan kaynaklanıyor. Bir de unutmamam gerekli, ayağa kalkmaya cesaret
edemediğim zamanlar için kalın bir kaç kitabım da oldukça yer tuttu
çantada.
Sonra düşündüm ki yıllarca aynı hatayı yaptım kendime, başkaları ile
kıyaslama,
memnun olmama halinden bir türlü çıkamama ve malesef saklanma. Saklanıyordum ama sanırım başkalarından değil, kendimden. Kilolu kadınların en büyük hatalarındandır ve benim; bedeninden utanmak ve her mevsime göre farklı saklanma stratejileri uygulamak, oysa özgürlükten gelir cesaret ve cesaret edebildiğin kadar hafiflersin hayatta. Kısa denklemlerle demek oluyor ki ne kadar özgür bırakırsan ruhunu, bedenin de o kadar hafifler.
memnun olmama halinden bir türlü çıkamama ve malesef saklanma. Saklanıyordum ama sanırım başkalarından değil, kendimden. Kilolu kadınların en büyük hatalarındandır ve benim; bedeninden utanmak ve her mevsime göre farklı saklanma stratejileri uygulamak, oysa özgürlükten gelir cesaret ve cesaret edebildiğin kadar hafiflersin hayatta. Kısa denklemlerle demek oluyor ki ne kadar özgür bırakırsan ruhunu, bedenin de o kadar hafifler.
Yemişim pareosunu,
göbeğini, selülitini diyerek attım üstümden kalın havluyu, iskeleye kadar en
sevdiğim şarkıyı mırıldandım “Özüme sözüme döndüm aaahhhh doğruyu yanlışı gördüm, can
çıkmamış yerinde, assslan gibi geri döndümmmm!!!!”
Balıklama atladım iskelenin
sonunda, uzaklara kadar yüzdüm, denizin ve denizden gelen ne kadar muhteşem
duygu varsa hepsinin tadını çıkardım, çocukken yaptığım gibi ters takla atmaya
çalıştım suda ağzım burnum yamuldu ama kahkaha ata ata çıktım denizden ve
yüzümde aynı gülümsemeyle uzandım güneşin altına.
Özgürlük demek mutluluk demekti onu anladım, o gün çok daha az yedim
ama yememek için değil sadece sudan çıkmaya vakit bulamadığım ve yuttuğum
sulardan davul gibi şiştiğim için. Ertesi gün daha hafif bir çanta ile
indim deniz kenarına, kendimi kendimden sakınmadan “aslan” gibi tadını
çıkarıyorum tatilimin ve dünyalar kadar özlediğim denizin. Biliyorum
kolay değil tüm bu duvarları aşmak, yıllarca her yaz yaşadığını yine bir yaz
daha yaşamayı hazmetmek veya kabul etmek o göbeğin ve basenin sana ait
olduğunu. Ama kabul ettiğin anda değişmeye başlıyorsun, gülmeye devam
edebildiğin sürece iraden pekişebiliyor ve küçük bir haber benden sizelere; güzeller
güzelisiniz, özelsiniz ve çoook yeteneklisiniz, o yetenek ki bu değişim yolunda
tüm hayallerinizi gerçekleştirmenizi sağlayacak. Bugün bir değişiklik yapalım
ve deniz elbiselerini evde ücra bir köşede bırakalım :)
Not: Dalından kopmuş meyve gibisi var mı şu dünyada bilemeyeceğim ama ben yine de dalından yemeye devam edeceğim... Nektarinin en lezzetlisi kendi topladıklarınmış ya da eşinin de olabilir, ne olacak canım ha o ha sen, aynı işte.. Bol bol dalından kopmuş meyve yemeniz dileğiyle.
Bol
Gülümsemeli Günler
İşte bu! Şahane bir tatil diliyorum...
YanıtlaSilSevgiler..
Çok teşekkür ederim :) Sevgiler
Sil