Şehirde yaşadığım her süre kendimi hasta gibi hissederim sanırım bunu nedeni kalabalık. Çok kalabalık. Ne zaman güney sahillerine gitsem ya da bir köye yolum düşse sanki ömrüm boyunca orada yaşayabilirmişim gibi geliyor. Ancak İstanbullu bir kız için elbetteki bu sadece 70 yaşından sonra mümkündür. Yaşayamayız, biz öyle tiplerden değiliz. Sinema opsiyonu 15 olmadan, şehirde yapılacak 1500 aktivite olmadan ve bunları seçmek için bir ordu dolusu eş dost olmadan yapamayız biz. Alışkanlık meselesi işte. Ama sağlık için biraz şehirden uzak olmak gerek, doğal ürünler yemek ve biraz oksijenle ciğerleri doldurmak istiyor insan. Bende Dukan diyetimi yaparken sağlık konusunda şifacı hassasiyetine girdim. neler yemem gerekir, doğal ürünleri nereden almam lazım ve şifalı yiyecekler nelerdir.
Bazıları dukan diyetimi yaparken oldukça uygun görünüyordu ve bunlar öyle eften püften gıdalar değil, alternatif tıpta mucize gıdalar olarak anılıyorlar. İşte doğanın mucizesi yiyecekler. Stres, egzos, kaos ve çevre kirliliğine maruz kalan bu gariban bedenlere biraz ödül vermek son derece hoş bir hareket olacaktır.
1. ZENCEFİL : En favori yiyeceğim. Özellikle maydanozla beraber taze zencefili kaynatıp içine biraz limon suyu ve sirke ekleyip içtiğim sabahlarımda pollyanna oluyorum. Yağları yakması, vücudu toksinlerden arındırması ve kansere karşı olan tutumu da cabası.
2. ZERDEÇAL : Baharat olarak kullanımı çok daha kolay. Tuz yerine bunu kullandığım için hayatıma 5 yıl daha fazladan koyuyorum. 100 yıl yaşayacağım, hedefim bu.
3. MAYDANOZ VE DERE OTU : benim gibi ödem ve tiroid sorunu olan, metabolizması son derece yavaş çalışan, stresli bir mesleği olan biri için bulunmaz nimetler. Her gün yarım demet yemeğe özen gösteririm. Tavsiye ederim.
4. KETEN TOHUMU : Kolesterol ve kalp gibi şikayetlerim henüz yok, genç yaşımın avantajlarını şımarıkça heba ediyorum ama bunun yanında salatalarıma veya yoğurduma 1 tatlı kaşığı keten tohumu ekleyerek şımarıklılığımı haklı kılmaya çalışıyorum.
5. NANE : Küçükken kokusunu sevmediğim bir bitki türü ama kendimi yemeğe zorladıkça farklı alternatifler üretip şimdi yokluğunda karalar bağlıyorum.
6. REZENE : Sadece çocuklar gazlarını çıkartsınlar diye verildiğini zannettiğim bir bitkiydi. Ama işin aslı öyle değilmiş. Uykuyu düzenleyip, stresi azlatıp, hazmı kolaylaştıran etkileri var.
7. KİMYON : Son derece etkili ve hoş kokulu bir baharat. Yemeklere çaktırmadan atılan bir tutamın bile faydası büyük.
8. DEFNE : Defne yaprağı sadece balıkların yanında hoş kokusundan dolayı verilen ve sonrada çatalla iğreti bir şekilde tabağın yanına usulca atılan bir bitki değildir efenim. Son derece önemlidir ve salataların içerisine çok yakışır tazesi.
9. SARIMSAK : Babam Türki Cumhuriyetlere yaptığı gezi esnasında, sabahları insanların sarımsakları su ile yuttuğunu söylemişti. İlaç gibi. Her yemekte sarımsak kullanırlarmış ve asla koku hissedilmezmiş. Hayal ettiğimde ağzımda çok acı bir tat belirmişti ama sonra annemin bu fikri alıp hayata geçirmesi ve bir çok yemeğe sarımsak koymasıysa saçma bir telaşa kapıldığımı anladım. Sarımsak bir mucizedir, bir çok yemek kültürüne damgasını vurmuştur ve oldukça sağlıklıdır.
10. ZEYTİN YAĞI : Doğulu bir aileden gelmeme rağmen et ve tereyağı gibi ürünleri asla yememem, onun yerine balık konusuna aşırı düşkünlüğüm ailemin beni akdenizin kasabalarından birinden evlatlık almış olmaları fikrini yaratmıştı. Allah'tan annemin kopyasıyım da bu kuruntudan çabuk kurtuldum. Kaç Akdenizlinin kalp problemi var? Çok az çünkü zeytin yağı kullanıyorlar. Diğer yağlar ile arasında ciddi kalori farkı yok ama fayda farkı var. Ancak önemli bir hatırlatma, zeytin yağı kızartma için uygun değildir, kızdırıldığında kötü tarafları ortaya çıkar her canlı gibi. Yemekler piştikten sonra tencere sıcakken konulması çok daha doğru olacaktır.
11. KARA TURP : Yorum bile yapmıyorum. Deneyin ve vücudunuzdaki değişimleri kendiniz görün. Antioksidanların şahı diyebilirim. Prof. Dr. Erkan Topuz'dan duymuştum ilk ve salata olarak rende yaparak kullandım. Cildim ışıldıyor mu ne?
12. YOĞURT : Sağlıklıdır, metabolizmayı hızlandırır, probiyotikleri bağırsakları düzenler ve sayamayacağım bir çok faydası. Üzerine daha ne söylenebilir ki?
13. ÇÖKELEK VEYA LOR PEYNİRİ : Köylerde kaşar peyniri, yağlı beyaz peynir, Kars dışında gravyer falan yeniyor sanıyorsanız oldukça yanılıyorsunuz efenim. Kendi yaptıkları bu muhteşem peynirleri yiyorlar. Bizler gibi şehir insanlarının damak tadı işlenmemiş gıdalara karşı oldukça muhafazakar ancak alışınca kendinize yaptığınız iyiliğin boyutunu asla ölçemezsiniz. Evde kendinizin yaptığı bir peynir, hayal edin. Ya da etmeyin uygulayın. Tarifini, Dukan diyetimde bana tarifleriyle yardımcı olan http://dukandiyetim.blogspot.com/
dan alabilirsiniz.
14. HURMA : Özellikle küçük olanlarının daha makbul olduğunu söylüyorlar. Ama son derece sağlıklı bir meyve. Sanırım meyve sınıfında. Ama emin olduğum bir şey var; alışkanlık yapan bağırsak düzenleyici çayların aksine son derece doğal bir çözüm yolu ve alışkanlıkta yapmıyor.
Hayatımıza kendi seçimlerimiz yön verirken beden sağlığımızda neden bu etkili olmasın. O yüzden ben sağlıklı olmayı ve bedenimi sağlıklı beslenerek şımartmayı seçiyorum. ViVa Zencefil !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder