21 Eylül 2013 Cumartesi

KUĞU'NUN MİSKİN AĞUSTOS BÖCEĞİ HALLERİ VE PAZAR KAHVALTI MENÜSÜ


Aslında bu kadar uzun aralıklarla yazı yazma huyum değildir hatta heyecan içinde ikinci yazıyı yedekler ve hemen paylaşmak için can atarım. Bu sefer mazeretim gerçekten büyük, şimdi şöyle ki, okul iş vs. zamanım baya ufalanmıştı ama yinede bir yolunu bulup yazıyordum, yaz ve tatil rehavetine tutulunca yapmam gerekenler fazlaca birikti, miskin ağustos böceği işte n'olcak! Tam işleri topladim derken uluslararası bir konferans işi çıktı be kuğu kulunuz haldır haldır yazı yetiştirmeye çalış. Mevzu blog yazar gibi arkadaş üslubu olmayınca ve ben bu samimi dile pek alıştığımdan oldukça zorlandım. Koca profesörlerin önünde " annemm boşverin imgedir, semiotiktir bunlar fani, özdür esas olan" diyemeyeceğime göre, kısa süreliğine tüm samimiyetime format attım. O formattan sonra eşime bile " Üstadım bu akşam için şahsi bir arzunuz var mıdır yoksa naçizane bir lokantada mı yesek?" diyecek kıvama geldim. 

Tam olarak eski halime gelmem biraz daha zaman alacak gibi duruyor ancak çılgın sabrınıza sığınıyorum. Bu arada sağlık gibi kavramlarla pek samimi bir ilişki kurma durumum stabil. Hatta pazar sabahı kahvaltı örneğim hemen aşağıda. En sağlıklı yemek evde yenen yemektir mottomla yola devam ederken haftanın en sevdiğim öğünü olan 'pazar kahvaltılarını'da evde yapma kararı aldım  Dışarıya çıktığımızda tutamıyorum kendimi n'apiyim. Her şeye saldıran bir babuna dönüşüyorum, onu da mı yesek bunu da mı denesek, sonrasında bir dondurma mı patlatsak, kahve içmeden eve dönülmeze kadar varan bir şuursuzluk haline bürünüyorum. 

Bende karar verdim artik evde yiyeceğim, mümkünse yemeğimi yanımda taşıyacağım. İki yıllık aile planımızda benim yemekten kıstıklarımla bir eve girmek var, o derece müsrifim yemek mevzuunda, gerisini hayal edin.

Pazar Kahvaltısı Örnek Menü



Menemen candır; bol domates, az charliston, birazcıkk zeytinyağı, 3 yumurta, bir de annem ona ne koyuyorsa ve benle sırrını paylaşmıyorsa ondan. 
Gerçi benim yaptığım da fena sayılmaz ama işte anne menemeni gibi değil. 


Sokak simidi ve tam tahıllı ekmek, biraz sıcaksa ve kokusu evi sarıyorsa; Hoşgeldin Pazar!!!! (1/4 simit = 1 dilim ekmek)


Beyaz peynir (ufak ufak kesilmiş her şey sizi daha az yemeğe teşvik eder, prim benden), Datça zeytini ve armutla tatlandırılmış full organik kızılcık marmeladı (kan yapar, enerji verir, 1 tatlı kaşığı yeterdir, mayhoş tadından ağzın burnun yamuluyor yerken, fazlasına elin gitmiyor zaten).


Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder