Bugün hem koşturmalı hem de baya yorucu bir gün oldu benim için. Sabah kahvaltı akabinde açık havada yürüdükten sonra eve gelip kendime çeki düzen verdim. Ardından yapılması gereken işleri ve yazıları halletim daha sonra alınması gerekli olan hediyeler (hediye almayı ve hediye vermeyi çok seviyorum, nedendir bilinmez çocukluğuma dönüyorum, şımarıyorum, garip bir şey oluyorum) alındı, arada öğle yemeğimi yedim ( 7 kaşık sebze yemeği, 1 dilim ekmek, 1 bardak ayran ve yeşil salata) ve akşam eve pestilim çıkmış bir halde döndüm. Sinemayı eve taşıma girişimi ile dvd alışverişi de yapmıştım iki arada bir derede. Zira hala popcorn çekiyor canım, hiç uğraşamayacağım bu yorgunlukta irademle şavaşmayla falan
Bu kadar koşturmaca sonunda canım ne çekti? Elbette ki karbonhidrat. Ben de doktorumun akşam yemeği için verdiği 2 dilim ekmek veya 3 kaşık pilav denklemini kurarak en sevdiklerimden tel şehriyeli pilav yaptım. İçinde eser miktarda yağ olunca tadı hayallerimdeki gibi çıkmadı ama ben hiiiç bunları düşünerek moralimi bozmadım sanki bol yağlı bir pilav götürüyor gibi sildim süpürdüm tabağımı. Yanında bir dilim ızgara hindi eti ve bir kase yoğurt ile akşamı kapatıp elimde bitki çayı geçtim filmin karşısına.
Gece gurultularım azaldı, sabah aç uyanmalarım devam ediyor, en son dün gece rüyamda davete gidiyorduk, gelsin kanapeler gitsin somon rulolar yanında eklerler hohh hohh ellerde bellini falan amannnn neyse bir bardak su koyayım kendime, bir dilim limon, neyime yetmiyor.
Sevgiler
Ne çekti şu tobik kuğular ama kazanacak bu son tonbik kuğular:)))
YanıtlaSilhepimiz tombik kuğuyuz :) ama bu bir kader değil! Bizim elimizde... Haydi kuğum yanındayım !!!
YanıtlaSilPinar E.
Teşekkür ederim :) Birlikten kuvvet doğar.
YanıtlaSil