22 Ekim 2014 Çarşamba

OKALİPTUS BAĞIMLISI BİR GARİP KUĞU


Burun açıcı ile ancak nefes alabiliyorum. Okaliptus yağına öyle bir bağlandım ki gören koala doğuracağımı düşünebilir ama işin aslı pek öyle değil. Ciğerlerimdeki baskıyı azaltmak için tek çarem bir kaç damla yağ, başka bir şey kullanmak elbette yasak. Zormuş bu zamanlar ne diyeyim yani içinizi rahatlatacak, ama bir o kadar da keyifli evde boylu boyunca uzanmak, sadece uzanmak, yani uzanırken yorulmak yıllardır hayalini kurmuştum.

Artık müziğimi sesli dinliyorum, fön makinasına mesafeli davranıyorum (sesinden hiç hoşlanmıyor birileri), su sesi uzun uzun deniz havasını çekiyorum içime, sesini değil sadece bol bol su oluyor yanımda, demir ilacımı kesinlikle mandalina yiyerek içiyorum ve 2 saat önce/sonra kalsüyum içeren bir şey tüketmiyorum, tam tersini kalsiyum ilacım için de yapıyorum, sabaha kadar uyuyamadığım oluyor dert edinmeden kitap okuyorum (normalde asabiye bağlardım 1 saat gecikse uykum) bir de güzel şeyler konuşmaya dikkat ediyorum, olumlu uygun ve sevgiyle söylenmiş sözler. 


Not: Doğuma az bir zaman kala mobilya bakmaya başlamayın aman, geç olabilir. Korkulara, yönlendirmelere pek kulak asmadan, 24.haftadan sonra mobilya bakılabilir bence. Karar vermek, imalat, kurulum, havalandırılması zaten 2/2,5 ay sürüyor. bebek evdeyken mobilya kokusu olmaması için siz siz olun erkenden karar verin. Kimyasal içermeyen natural boya ve malzemelerden olmasına, işlevselliğine, fiyat-performans uyumluluğuna dikkat etmek yeterli.

Sevgiler


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder