Arkadaşlarla geçirilen bir akşamdan daha keyifli bir şey varsa o da muhtemelen geçirilen 1 tam gündür=) Sevgili dostum N ve S'nin yeni evlerine ziyarete gittik geçen akşam. N. ile dostluğumuz baya eskilere dayanıyor şöyle ki; ben henüz, baya küçük, okul talebesi olmuşum ve yeni okulun ilk gününde servisi bekliyorum annemle (düşünün o kadar küçüğüm) yan binanın önünde de bir anne kız gördük, baya aynı forma üstümüzde. Sonra anneler konuşunca aynı okulda hatta aynı yaşta ve serviste olduğumuzu öğrendik. Böyle başladı dostluğumuz ve artı bir H. eklenince tam olduk. Derken lisede aynı sınıfa geçtik, diğer yaşıtlarımız tenefüste yürüyüşe çıkarken biz atölyede çılgınlar gibi resim yapardık, konferanslara yarışmalara giderdik. Birbirimizde kalırdık, birbirimize not yazdığımız defteri her tenefüste el değiştirirdik, sabaha kadar bıdır bıdır konuşup şafak sökerken uyuya kalırdık. İnanılmaz güzel ve besleyici bir dostluktu bu. Hani insan yalnız hisseder ya dertlendiğinde kendini, ben yaşamadım hiç bunu hep yanımda iki candostum vardı. Böyle, baya ergen takıntılarımda saatlerce nasihat verdiler, yahu insan o dönem kendinden sıkılıyor bırak başkasını dinlemeyi, nasıl katlandık bu sürece hiç hatırlamıyorum=). Herkesin hayatı farklı yönlere gitti; birimiz İtü birimiz Koç birimiz Galatasaray'da okumaya başladık,iyi bölümlerde iyi burslarla, o kadar konuşmaya gırgıra nasıl kazandık bu okulları hayret.
İşte geçen akşam N'nin ve yıllanmış dostumuz damadımız S'nin evine yemeğe davetliydik. Ben, eşim, H., B. ile kalabalık bir misafir ekibi olup tuttuk evin yolunu. Yahu bizim ufaklık bir hamarat olmuş, yemekler yapmış, sofrayı süslemiş gözlerim doldu. Hemen çılgınlar gibi fotoğraf çekmeye başladım. Keyifli bir sohbet yemek kahve derken bir baktım bizim grup yine lisede olduğu gibi ülke gündemine dair siyasi içerikli bir tartışmanın içerisinde ve saat haftaiçi bir davet için oldukça ilerlemiş. N'ye yemek konusundaki deneyimlerini paylaşması için bir blog açamasını tavsiye ettik zira baya enteresan ve özel yemekler konusuna eğilmiş. Kimse bu sanattan mahrum kalmamalı.=)
Başlangıçta restoranlarda verilen ve asla gözü doyurmayan, sadece ceviz ve üzümle bolmuş gibi gözüken peynir tabaklarını kıskandıracak cinsten bir palet vardı. Yanında damadın güzel seçimi bir şarap =)
Zeytinyağı tabağı, portakallı peynirli salata ve misss kokulu zeytinli ekmekler.,
Biz bir gömdük kendimizi bunlara içeriden pizza geldi. Hazır pizza ve ev yapımı pizza arasında ne fark var derseniz, inanılmaz bir fark varmış onu anladım. Bu pizzaysa o yediklerimiz başka bir şey kesinlikle.
Arkasından tavuk sarma ve fırında baharatlı patates derken ağırlığını taşıyamayanlar aramızdan ayrılarak masadan aşağı patır patır döküldü.
Son vuruş olarak magnolia ve kahve ikilisini alınca herkeste bir hoşluk bir melek hali, böyle yüzümüzde nur varmış gibi olduk.
Bunları hem biraz N'yi yaptıklarını paylaşmaya teşvik olsun, hem bir davette neler servis edilebilir bir fikir olsun hem de şahane bir akşam yaşadım onu paylaşmış olayım diye yazdım. Bazen bu tip aktiviteler insanı yaşama daha çok bağlıyor ve enerjisini yükseltiyor. Mümkünse evde tek başınıza oturmayın, soyutlanmayın, açın telefon gelsin sevdikleriniz. Sohbet muhabbet, azıcık sarılma, inanın ki hayat bambaşka bir renk alacak.
Sevgiler, Güzel Dostluklara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder